17 Kasım 2016 Perşembe
Yorgunluk
O kadar yorgunum ki gözlerim kapanıyor... Tatlı bir yorgunluk demek isterdim ama maalesef değil. Gayet acı yani. Gözlerim de acıyor. Anksiyetem de tavan seviyelerde zaten. Psikolojim de vücudumla birlikte pes etti sanırım. Her gün 8 gibi işten anca çıkabiliyorum. Eve gelip gece 1'e kadar dilekçe yazdığım bile oldu... Şimdi saat 22.30. Duş alıp yatmam ne kadar sürer acaba???
Siz neler yapıyorsunuz?
Bu arada blogger kumanda panelinde bir sorun mu var yoksa sadece benimkinde mi sorun var? İzleyici sayım görünmüyor nedense...
Diriliş Ertuğrul'un sesi geliyor içeriden. Annemle kardeşim izliyor.
"Allah var, gam yok." diye bir cümle duydum. Allah var, gam yok.. Psikolojik sorun da gama dahil bence. Dua etmeye devam edersem geçecek. Geçecek...❤❤❤❤❤
10 Kasım 2016 Perşembe
8 Kasım 2016 Salı
Boğulacağım
İş hayatı ne kadar iğrenç bir şeymiş ya... Benim kimsenin
yerinde gözüm yok ama kendini tehdit altında hisseden bir gerizekalı yüzünden
baskı altındayım. Bundan önceki yazımda bahsettiğim üç duruşma vardı,
ben onlara katılacak mıyız katılmayacak mıyız karar veremediler diye akşam 8 e
kadar ofiste boş boş bekledim. Ama sonra bu karar verme aşamasında M Hanım ve E
Bey'in yanında olan ofis çalışanımızdan öğrendim ki saat 4'te karar vermişler
zaten. Ama ben defalarca aramama rağmen E Bey bana bunu söylememiş ve beni
bilerek bekletmiş... İnanın hala bir açıklama arıyor beynim. Yani kasıtlı
yapmamıştır diyorum ama duruşmalardan birine kendisinin gireceği haftalar
önceden belliymiş.. Zaten o duruşmada aynı zamanda tanık olarak dinleneceği
için onun gideceği kesinmiş... Bana bunu ya kasıtlı yaptı ya da saygı duymadığı
için haber verme gereği duymadı, unuttu... Bilmiyorum gerçekten. Ve dün de
benim üstüme gelmeye devam etti. Pazartesi günü ona bir işini hatırlattım, ben
hatırlatmasam bir işin son gününü kaçırıyordu ve teşekkür etmek yerine daha
önce neden hatırlatmadın dedi. İyi de ben senin asistanın değilim ki... Salı
günü de duruşmam vardı, sabah bir dosyaya bakar mısın dedi. Duruşmam da zaten
sabahtı, sonra da dosyaya bakıp adliyeden çıkarım diye düşündüm. Sabahın köründe
yazdı baktın mı diye, duruşmadan sonra bakacağım dedim. Hemen bir azarlamalara
başladı, yok acilmiş yok neden dikkat etmiyormuşum. Ben de tabi susar mıyım,
acilse bunu belirteceksinizden girdim dün de aynı şekilde davrandığından
çıktım. Uzun whatsapp mesajlarından sonra benim çeneme dayanamadığından mı
yoksa söyleyecek sözü kalmadığından mı bilmiyorum ama peki teşekkürler deyip
sustu. Ama şu an gerçekten çok korkuyorum çünkü en küçük hatamı bekliyor...
Hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi aksatmamam lazım..
Geçtiğimiz cumartesi Berlin evlendi... İlk defa yakın bir
arkadaşım evlendi. Prag ve Roma ile birlikte cumartesi sabahtan atlayıp
Edirne'ye gittik. Nişanlısı bizi alıp kuaföre götürdü, Berlin o kadar güzel
oldu kii :) Ama bizim saçlarımız tabi ki görümce saçı oldu. Ev sahibi ve
nedimeler olarak gelenleri karşıladık, gelin odasına girdik çıktık, kolumuza
çiçek taktık ve sürekli oynadık. Ama stiletto ile ankara havası oynayınca
olanları tahmin edebilirsiniz... Parmak uçlarım iki gün boyunca uyuşuk kaldı.
Gerçekten zordu yani ama napalım... Evden çıkarken babası kırmızı kurdela
bağladı beline. Ben ne kadar buna karşı olsam da baba kız sarılmalarına çok
duygulandım... Babası o kadar kötü oldu ki suratını görmeniz lazımdı, bütün
düğün de öyle kaldı adamcağız. Benim babamın umrunda bile değilim.. O yüzden de
üzüldüm baya ağlayasım geldi. Ben kırmızı kurdela taktırmayacağım ve bunun bir
gelenek olduğunu söyleyip takmam için ısrar eden bir babam da olmayacak zaten.
Yaa ne yapayım babam işte deyip zorla taksaydım keşke ben de... Ama
şanslıyım(!) ki takmak zorunda değilim. Hani bir reklam vardı ya kız
evleniyordu gelinlikle evden çıkmadan önce babasıyla konuşuyorlardı, babası ben
her zaman buradayım diyordu, Ahmet Mümtaz Taylan oynamıştı sanırım. Yazarken
bile gözlerim doldu. Ne ağlamıştım ya izlerken.
Dün adliyede bir arkadaşımı gördüm. Bu yaz evleniyormuş.
Sizin de zamanınız geldi artık dedi. Sinir oldum sinir. Nasıl evlenelim dedim
ya nasıl. Biz daha işe yeni başladık zaten hangi parayla evlenip ev
geçindirelim? Arkamızda babamız da yok ki bir destek olsun.. Bak her şey babaya
geliyor işte ben mi getiriyorum? :(
Bu arada The Walking Dead 7. sezon 1. bölüm deyip susuyorum.
Boğazım acıdı kendimi tutmaktan en sonunda koyverdim ama nasıl ağladım nasıl
ağladım. Göğsüme öküz oturdu. Allah'ın belası Negan. 3. bölümde de resmen
daraldım..
Sizin haftanız nasıl geçiyor bakalım??
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)